Beni uzen bir konuyu paylasmak istiyorum. Konu şu, "Avrupa'da yasayan Turklerin egitime gosterdikleri onem." Yoksa onemsizlik ya da umursamazlik mi demeliydim?! Evet, aci ama gercek Avrupa'da yasayan Turkler cocuklarini okula severek, isteyerek gondermiyorlar. Universiteye giden Turk sayisi cok az, yuksek lisans ve doktorayi hic soylemiyorum artik! Anne-babalar cocuklarini, kendi kebap ya da pizza salonlarinda calistiracak bedava isci olarak goruyorlar. Halbuki burada, okumak isteyene cok guzel imkanlar sunuluyor "para yardimi, laboratuvarlar ve bilgisayarlar" bunlarin en basta gelenleri. Kendimizden ornek verecek olursam, Gokhan doktora ogrencisi. Okula geldigimiz(ben de onunla gitmistim) ilk gun masasinda kucuklu-buyuklu koliler, paketler vardi. Gokhan'a, masa ve uzerindekiler senin dediler biz de basladik acmaya :) Laptop ve cantasi, LCD monitor-klavye-docking station(bkz.), kalem, silgi, atac, cetvel, delgec, vb. kirtasiye malzemeleri cikti kutulardan.
Danimarka'da yasayan Turk nufusu 56.000 civarinda. Gecen hafta "Turk dis hekimi var mi?" diye sorduk, "bu tarafta yok(bkz.Denmark Zealand)" cevabini aldik. Onlarca kebapci-pizzaci var, Danimarka'nin neresine giderseniz gidin yemek sıkıntısı hic cekmezsiniz. Ama dis hekimi, doktor, avukat, muhendis, vb. universite bitirme gerekliligi olan meslege sahip Turk bulmada sıkıntı cekersiniz. Alisverise gittigimde Turk gencleri goruyorum, halleri perişan!("perişan" kelimesini cok acmak istemiyorum). Hic mi duzgun, egitime onem veren aile yok diyeceksiniz, tabi ki var. Ama benim gordugum, gozlemledigim kadariyla sayilari fazla degil.
2,5 yil Amerika'da yasadim, orada bircok Turk aileyle tanistim ve tanistigim bu ailelerden ornekler vermek istiyorum. Kiyaslama yapmaktan pek hoslanmam ama soylemeden gecemeyecegim. Amerika'da yasayan Turkler burada yasayanlarin tam aksine cocuklarinin egitimlerine cok onem veriyorlar. Hatta oturacaklari evi bile iyi okullarin oldugu bolgelerden seciyorlar. Ayrica cocuklarin okul disi aktivitelerine de cok onem veriyorlar. Bu ailelerin cocuklari hem bir spor daliyla ugrasiyorlar hem de bir muzik aleti caliyorlar, kendi istekleriyle kutuphaneye gidiyorlar.
Bu gozlemlerimi Amerika'daki arkadaslarimla da paylasmistim. Gecenlerde oradan cok sevdigim bir arkadas evlenip Almanya'ya yerlesti ve bana ilk soyledigi sey "Buşra haklıymışsın!" oldu.
Amacim kimseyi uzmek, kirmak degil. Kesinlikle degil, buna hakkim da yok zaten! Amacim ulke insanimizin kucuk hesaplar pesinde kosmak yerine, uzun vadeli ve kalici kazanclar saglamasi, dunya'nin hicbir yerinde ikinci sinif vatandas konumuna dusmemesi, "egitim şart" demesi.